BATI KARADENİZ

1. GÜN 

GAZİANTEP KALKIŞ GÜNÜ

Hem gezi hem tatil yapacağımız Batı Karadeniz Turumuza başlamak üzere akşam 19:00’da kalkış noktamız olan Emek Celal Doğan Parkı’nda buluşuyoruz. 19:30’da doğa ile iç içe geçireceğimiz ilk günümüzü yaşamak üzere bölgeye doğru hareket ediyoruz.

(Turumuza Karataş-Üniversite bölgesinden katılacak olan misafirlerimiz 18:30’da İstikbal’in önünden alınacaklardır.)

2. GÜN

KRİSTAL TERAS – TOKATLI KANYONU – İNCE SU KEMERİ – AŞIKLAR TÜNELİ – AMASRA –

AMASRA KALESİ – KEMERE KÖPRÜSÜ – SORMAGİR KAPISI – ÇEKİCİLER ÇARŞISI – TEKNE TURU

İlk durağımız Safranbolu-Amasra güzergahımız üzerinde bulanan Kristal Teras. Sabah saatlerinde Tokatlı Kanyonu manzarasına karşı Kristal Teras’ta mükemmel bir kahvaltı ile programımıza başlıyoruz. Kristal Teras, Panoromik Tokatlı Kanyonu ve İnce Su Kemeri gezileri sonrasında Bartın-Karabük yolu üzerinde çam, meşe ve söğüt ağaçlarının yola eğilerek sanki bir tünel oluşturduğu (Aşıklar Tüneli) yollardan geçerek Amasra’ya doğru yol alıyoruz. Fatih Sultan Mehmet’in “Lala, Lala Çeşm-i Cihan dedikleri bu mu ola(Dünya’nın Göz Bebeği) “sözleri ile ün kazanan güzel Amasra’ya ulaşıyoruz. İhtişamını halen koruyan surlarla çevrili kent sokaklarında gezerken küçük bir adayı ana karaya bağlayan Kemere Köprüsü; Cenevizliler döneminden kalma Amasra Kalesi içerisinde bulunan Fatih Camii, Cenovo Şatosu ve Şapel ziyaretlerini yürüyerek gerçekleştirdikten sonra Osmanlı döneminden bu yana varlığını koruyan Çekiciler çarşısını geziyoruz. Ardından dileyen misafirlerimizle Tavşan Adası’nı daha yakından görmek ve güzel bir eğlence yapmak üzere Amasra’da Tekne turuna katılıyoruz. (Ekstra) Tekne turu sonrasında öğle yemeğine geçiyoruz. Amasra’nın meşhur balık ve Amasra’ya özgü salatasından oluşan öğle yemeğimiz (Ekstra) aldıktan sonra bölgede serbest zaman veriyoruz. Dileyen misafirlerimiz Amasra plajında denize girebilecek olup dileyen misafirlerimiz denize karşı çay-kahve keyfi yapabilirler. Rehberimizin verdiği serbest zaman sonrasında dinlenmek üzere adını Unesco Dünya Kültür Miras Listesine yazdırmış Safranbolu’nun kalbinde bulunan otelimize geçiyoruz. Otelimizde akşam yemeği ve dinlenme. (Dileyen misafirlerimiz ile akşam eğlencelerinin yapıldığı mekanlara gidilecektir.)

Günün Menüsü: Amasra Restoranları (Çeşm-i Cihan Restoran vb.)

Günün Alışveriş Noktaları: Amasra Çekiciler Çarşısı

Gezilen Bölgenin Meşhurları: Balık, Ballı Yoğurt Tatlısı

Günün Oteli: ŞEHZADE KADIOĞLU KONAKLARI | SAFRANBOLU, ESKİ ÇARŞI

3. GÜN 

YÖRÜK KÖYÜ – BULAK MENCİLİS MAĞARASI - PINARBAŞI – KÜRE DAĞLARI MİLLİ PARKI - HORMA KANYONU - ILICA ŞELALESİ – VALLA KANYONU -  TREKKİNG – SEYİR TERASI - SAFRANBOLU

Otelimizde alacağımız açık büfe kahvaltı sonrası Karabük - Kastamonu yolu üzerinde bulunan ve 1997 yılında Unesco Dünya Kültür Miras Listesine girerek kendini tanıtan eski bir Bektaşi köyü olan Yörük köyüne ulaşıyoruz. Osmanlı-Türk Mimarisini daha yakından görebileceğimiz köy sokaklarından geçerken Osmanlı devrinden günümüze kalan gelenekler hakkında bilgi ediniyoruz. Köy halkının ortak kullanım alanı olan Eski Çamaşırhane, Sipahioğlu Konağı ve Köy Pazarı gezilerimizi yapıyoruz. Filiz Teyzenin kahkaha dolu şovunu seyrettikten sonra 3000 yıl önce oluşan sarkıt ve dikitleri ile sizleri kendisine hayran bırakacak olan Bulak Mağarasını geziyoruz. Mağara içerisinde yapacağımız kısa bir yürüyüşten sonra Daday-Eflani yolunu kullanarak Kastamonu’ya geçiyoruz. Burada aldığımız öğle yemeği sonrasında Kanyonlar cenneti olarak bilinen Pınarbaşı ilçesine ulaşıyoruz. Yürüme parkuru oldukça rahat olan ve akarsular tarafından oldukça farklı kaya şekilleriyle karşılaşacağımız, yemyeşil ormanın içerisinde gizlenmiş olan Horma Kanyonu oluyor. Horma Kanyonu itibari ile Küre Dağları Milli parkı sınırları içerisine girmiş bulunuyoruz. Avrupa da sadece altı noktada bulunan ve yabanıl hayatın aktif bir şekilde korunarak devam etmesinin sağlandığı ‘Pan Parks’ları arasında olan bu coğrafyada kendinizi harika hissedecek ve doğaya duyduğunuz özleme son verebileceksiniz. Horma Kanyonu içerisinde yapacağımız yürüyüş sonrasında tekrardan aracımıza binerek Ilıca Şelalesine ulaşıyoruz. Ilıca şelalesi gezimizin ardından Küre Dağları içerisindeki yolculuğumuz devam ediyor ve Türkiye’nin en büyük Kanyonu olarak bilinen Valla Kanyonuna gidiyoruz. Dağların ve köylerin içerisinde yapacağımız muhteşem bir yolculuk sonrası Muratbaşı Köyü’ne ulaşarak Valla kanyonu seyir terasına doğru yürüyüşe başlıyoruz. Hafif bir trekking hissi yaratacak bu yürüyüşümüz önce köy içerisinden ardından ormanlık alanlardan geçerek seyir terasında sonlanacak. Seyir terasının bulunduğu noktadan Valla kanyonunu fotoğraflayıp dağların görkemine kendimizi bırakabileceğiz. Valla kanyonu gezimiz sonrasında konaklamak üzere 1 saatlik mesafemizde olan bölgenin merkezi Safranbolu’ya hareket ediyoruz. Akşam yemeği ve Konaklama otelimizde. (Dileyen misafirlerimiz ile akşam eğlencelerinin yapıldığı mekanlara gidilecektir.)

Günün Menüsü: Kastamonu Restoranları, Ilıca Şelalesi İşletmeleri

Günün Alışveriş Noktaları: Yörük Köyü Pazarı, Kastamonu Küçük İşletmeler

Gezilen Bölgenin Meşhurları: Kastamonu Usulü Tirit, Cırık Tatlısı, Kastamonu Helvası

Günün Oteli: ŞEHZADE KADIOĞLU KONAKLARI | SAFRANBOLU, ESKİ ÇARŞI

4. GÜN 

ESKİÇARŞI – HÜKÜMET KONAĞI – SAAT KULESİ – HIDIRLIK SEYİR TEPESİ – KAYMAKAMLAR MÜZE EVİ – SAFRANBOLU ÇARŞILARI – YEMENİCİLER ARASTASI – ATV SAFARİ TURU – GÖLCÜK GÖLÜ

Sabah otelimizde alacağımız kahvaltı sonrasında panoramik olarak Safranbolu’yu görebileceğimiz ve aynı zamanda Hükümet Konağı ve Saat Kulesi'nin bulunduğu Kale Mevkii'ni fotoğraflayabileceğimiz Hıdırlık Seyir Tepesi’ne varıyoruz. Yürüyerek devam ettireceğimiz gezimiz güzergahında bulunan Kaymakamlar Müze Evi ziyaretimiz sonrasında, Safranbolu'nun ruhunu yansıtan sokaklardan geçerek İzzet Paşa Camii’ni ziyaret ederek Semerciler, Manifaturacılar, Demirciler, Bakırcılar Çarşıları'nı gezdikten sonra, Yemeniciler Arastası'nda alışveriş molası veriyoruz. Gezimiz sırasında yarın bölgeden ayrılacağımız için maket ev, lokum, çekme helva, hediyelik eşya vb. alışverişlerimizi yaptıktan sonra misafirlerimizin isteği doğrultusunda ATV safari turu yapıyor ve tarihi 1200’lü yıllara dayanan Bolu’ya varıyoruz. Ardından günümüzün gezilecek son bölgesi olan ''Kartpostallardaki Göl'' olarak adlandırılan Gölcük Gölü’ne geçiyoruz. Etrafı çam ve köknar ağaçları ile kaplı gölün her mevsim görüntüsü muhteşemdir. Doğanın olağan üstü güzellikleriyle etrafı çam ve köknar ağaçları ile kaplı olan gölün hemen kenarında Orman Bakanlığı'nın misafirhanesi, kartpostallara resim olan şirin bir ev vardır. Bu tesisten başka kır gazinosu adıyla bir restoran kafeterya ve birkaç bungalov evler bulunmaktadır. Mükemmel fotoğraflar yakalayacağımız Gölcük Gölü’nde dileyen misafirlerimiz bisiklet turu yapabilecekken dileyen misafirlerimiz günün keyfini çıkarmak adına göl manzaralı kafeteryada çay-kahve keyfi yapabileceklerdir.

Günün Menüsü: Safranbolu Restoranları

Günün Alışveriş Noktaları: Safranbolu, Eski Çarşı

Gezilen Bölgenin Meşhurları: Safran Bitkisi, Safran Çayı, Safran Lokumu, Çekme Helva, Minyatür Safranbolu Evleri

Günün Oteli: HİLTON BY HAMPTON, BOLU

5. GÜN

BOLU MERKEZ – YEDİGÖLLER (NAZLI-SAZLI-DERİN-SERİN-BÜYÜK-KÜÇÜK-KURU) – ABANT GÖLÜ – TUZ GÖLÜ

Otelimizde aldığımız açık büfe sabah kahvaltısı sonrası Bolu Merkez’de Yedigöller’e transfer olacağımız minibüslere binerek, Karadeniz bölgesinin en zengin bitki örtüsüne sahip olan Yedigöller bölgesine hareket ediyoruz. (Ekstra) Doğa ile baş başa kalabileceğiniz, her köşesi ayrı bir heyecan yaratacak, Nazlı, Sazlı, Derin, Serin, Büyük, Küçük, Kuru olarak isimlendirilmiş gölleri görebileceğimiz bir doğa yürüyüşüne çıkıyoruz. Farklı türlerde bir çok ağaç ve birbirinden güzel manzaralarda fotoğraf imkanı sunan Yedigöller gezimizde orman içi patikalardan yapacağımız yürüyüş sonrası vereceğimiz serbest zaman içerisinde tertemiz havası ve kuş sesleri eşliğinde doğanın tarifi olmayacak güzellikteki bu görsel şölenini daha fazla yaşama imkanı buluyoruz. Yedigöller bölgesinde geçireceğimiz bu keyifli zamanların sonrasında rehberimizin belirteceği saatte aracımıza biniyoruz ve Abant Gölü’ne hareket ediyoruz.

Bolu Dağı’nın eteklerinde bulunan yeşilin her tonunu görebileceğimiz Abant Gölü etrafında yapacağımız yürüyüş sırasında göl üzerine bir halı gibi serilmiş nilüfer çiçeklerini görme fırsatı buluyoruz. Bu doğa harikası ve fazlasıyla bakir olan milli parkta grubumuza özel getirdiğimiz mangal öğle yemeğimizi (Ekstra) aldıktan sonra dileyen misafirlerimiz yürüyüş yapabilirken dileyen misafirlerimiz at veya faytonla gezinti yapabilecekler. Abant gölümüz

Günün Menüsü: Abant Milli Parkı Göl Kenarı Mangal

Günün Alışveriş Noktaları: Bolu Merkez, Abant Gölü Köy Pazarı

Gezilen Bölgenin Meşhurları: Bolu Çikolatası (Bolçi), Bolu Beyi Kahvesi

6. GÜN

GAZİANTEP VARIŞ GÜNÜ

Eğlenceli yolculuğumuz sonrasında sabah 07:00’da Gaziantep’e varıyoruz. Siz değerli misafirlerimizle Emek Celal Doğan Parkı ve Üniversite bölgesinde vedalaştıktan sonra başka organizasyonlarımızda görüşmek üzere ayrılıyoruz.